-
1 sap
рукоя́тка (ж) сте́бель (м)* * *1) бот. сте́бель, стебелёк, но́жкаgülün dikenli sapı — колю́чий сте́бель ро́зы
2) ру́чка, рукоя́тка; дре́вкоbaltanın sapı — рукоя́тка топора́, топори́ще
bıçağın sapı — рукоя́тка ножа́
valizin sapı — ру́чка чемода́на
3) снопsap çekmek — отвози́ть снопы́ на ток
4) ни́тка, вдева́емая в иго́лку ( для одного шитья)••- sap gibi- sapına kadar
- sapına kadar askerdir
- sapla saman karıştırmak
См. также в других словарях:
sap çekmek — biçilmiş ekini tarladan harmana kaldırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sap — is. 1) Bitkinin dal, yaprak, çiçek vb. bölümlerini taşıyan, ağaçlarda odunlaşarak gövde durumunu alan bölüm 2) Çiçek veya meyveyi dala bağlayan ince bölüm, sak Armudun sapı. Gülün dikenli sapı. 3) Bir aracı tutmaya yarayan bölüm Bir küçük… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bıçak — is., ğı 1) Bir sap ve çelik bölümden oluşan kesici araç Ekmek bıçağı. Sebze bıçağı. 2) Çeşitli kesme işlerinde kullanılan keskin ağızlı araç Basımevi bıçağı. Birleşik Sözler bıçaksırtı bıçak sırtı çatal bıçak takımı … Çağatay Osmanlı Sözlük
taş — is. 1) Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde Kireç taşı. Oltu taşı. 2) sf. Bu maddeden yapılmış, bu maddeden oluşmuş 3) Bazı yerlerde ve işlerde kullanılmak için… … Çağatay Osmanlı Sözlük